18 Nisan 2016 Pazartesi

Liderliğe hazır mısınız?

Liderlik, tüm seviyelerinde keyif ve başarma duygusu ile fitillenmiş memnuniyet hissini yaşatmalıdır insanın iç dünyasında. Eğer böyle bir hissi yaşamıyor veya yaşamayacağınızı düşünüyorsanız mevcut pozisyonunuzda kalın ve lider olma arayışınızı en azından bir süre için durdurun.

İşin bu noktasında isek eğer, biraz daha baştan başlamalıyız sanırım.
Böylelikle liderlik vasfına sahip olup olmadığımıza veya lider olmak isteyip istemediğimize ilişkin kararımızı daha net şekilde verecek imkanlar bulabiliriz.

Liderlik, insanları arzulu olmak zorunda hissetmedikleri (bazan arzulu olmadıkları bile diyebiliriz) şeyler veya işlere kanalize edip, istenen sonuca ulaşılmasını sağlarken, yine bu insanların aynı zamanda hem keyif almasını, hem de tecrübe kazanmalarını sağlamaktır.

Bu tanımlama ışığında Lideri nasıl tanımlayacağız o vakit?
Gerçeklerden kaçmadan, tespit edeceği gururlanma seviyesindeki başarı hedeflerini kendisine ve ekibine inandırmış olan, ve bu hedeflere ulaşmada "canı hiç istemezken dahi" en başarılı adımları atan ve attıran kişidir lider.

Peki bu bahsettiğim lider tipinde olabilmek için neler yapmalıyız. Cevabı içinde saklı olmakla birlikte yukarıda yaptığım tanımlamayı detaylandırarak açmak sanırım cevabı bulmamızda büyük rol oynayacaktır.

İsterseniz önce hedef belirlemeden başlayalım. Bir pazarlama ekibinin başında olduğumuzu düşünelim. Ve işin çok başında olduğumuzu da. Pazarlamakla görevli olduğumuz Ürün veya hizmetin önce bilinirliğini yaratıp/arttırıp, sonra bu ürün veya hizmete olan ihtiyacın oluşmasını sağlayacağız. Hedef kitlenizin 5000 birim müşteri olduğunu düşünürsek, günde 10 çağrı/görüşme ile pazarın tamamına ancak 500 is gününde ulaşacağız demektir. Kabaca ikibuçuk yıl! Oysa arzulanan süre zaten dün bitmişti. O vakit liderin belirlemesi gereken süre nedir burada?

Ben 3 ay derim, bir başkası 5 ay diyebilir. Bunun ötesinde ne 250 gün diyen ne de iki haftada bu kitlenin tamamına ulaşırım diyenler her iki yönde de realist hedefleme noktasından uzaklaşmaktan başka birşey yapmış olmazlar.
Burada belirlenen hedef, ulaşıldığında övünç hissi uyandırabilecek kadar uzakta olmalıdır. Bu anlamı ihtiva eden hedef, Liderin başarı anahtarlarından en önemlisidir. Hedeflerini tutturmuş bir lider görevinin çok önemli bir adımını tamamlamış, ilave olarak da diğer görevlerinde kullanacağı ciddi bir de materyal edinmiştir.

Tamam, hedef belli, imkansız boyutunda olmadığı gibi acıtacağı da aşikar. Peki hedefe ulaşmada kim nasıl görev alacak?
Delegasyon, yani görev ve yetki dağıtma becerisi işte bu noktada devreye girer. Lider, görevleri doğru insanlara delege edebildiği, bu görevleri yerine getirecek kişilere ise, yeterli ve gerekli yetkileri verebildiği ölçüde başarıyı yakalar.

Çok hassas bir konu olan görevlendirme ve yetkilendirme kısmını ifa ederken sahip olduğunuz ekibinizin yeterlik ve kabiliyetlerini de iyi analiz etmiş olmanız bir liderden beklenen en doğal şeylerden biridir. Kimseye altından kalkamayacağı bir görevi veya efektif olarak kullanamayacağı bir yetkiyi yüklememelisiniz.

Pekala! Görevler ve yetkiler akılcı olarak dağıtıldı. Ekibi ruhsal olarak hazırlama konusu ne alemde?
Azmettirme liderin olmazsa olmaz vasıflarından biridir. Ekibinizdeki her bireyin yüklendiği görevin bilincine erişmesi, yetkilerinin sorumluluğunu layıkıyla taşıması konularında birinci eğitmen olduğunuzu unutmamalısınız. Heyecanı yaratacak, başarma arzusunu alevlendirecek olan ve nihayetinde ekip ruhunu yaratıp koordinasyon içerisinde azimle çalışılacak ortamı öncelikle lider olarak siz yaratacaksınız.
Başarı ekibinizin eseri olurken ekibiniz de sizin eseriniz olacaktır.
Öyle bir eserki, artık elimizdeki bu ekip ile daha büyük başarılara koşmak konusunda başladığımız noktadan çok daha ileride ve hazırlıklı olduğumuzun kanıtı olduğunu ispat etmiş ve tüm çarklarının doğru ve en yüksek performans ile çalıştığı onaylanmış bir eser.

Bu eseri yaratmanın en önemli anahtarlarından biri ast'i önemseme, alttan gelen fikir ve düşüncelere önem vermektir. Şunu asla unutmayın! Çok iyi bir lider olmak sizin yönettiğiniz ekibin en zekisi, en müthiş fikirleri ortaya koyan, en kurnazı olduğunuz anlamına asla gelmez. Aksine ekibinizin içerisinde ufkunuzu genişletecek, kafanızda yeni kıvılcımlar çaktıracak başka beyinler olabileceğini düşünüp alttan gelen sesleri ne kadar derinden gelirse gelsin dikkatle dinlemelisiniz.
Başarıyı ancak böyle yakalarsınız.

Mükemmel! Başarıyı yakaladınız. Sonra?
Yakaladığınız başarıyı kutlamanız bir sonraki projenin en önemli lokomotiflerinden birisidir. Başarınızı hem kişisel hem de ekip seviyesinde kutlamazsanız, dahası bu başarıda emeği olan her bireyi ödüllendirmezseniz bir sonraki başarının tadını ve büyüklüğünü kaybetmiş olursunuz. Özellikle ekibinizin azmini en yüksek seviyede tutmak için buna ihtiyacınız olduğunu unutmamalısınız. Yoksa bir sonraki projeye miras niteliğinde olan ekibinizi kaybetmekle kalmayıp, ekip yönetiminden de eksi not alırsınız.


Başarılı ekiplerin en çabuk dağıldıkları zaman dilimi başarı sonrasından kutlama ve ödüllendirme zamanına kadar geçen süreçtir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder