Bir hata onu düzeltmeyi beceremediğiniz durumlar dışında "yanlış" haline gelmez.
Bu söz bana ait değil, John F. Kennedy söylemis. (An error does not become a mistake unless you fail to correct it.)
Aslında hiçbirimizin inkar edemeyeceği, insani yanımızın en önemli öne çıkış noktalarından biridir bu "hata yapma" olgusu. Onu duzeltemeyişimiz ise hatanın oluştuğu çemberdeki yetersizliğimizin veya basiret eksikliğimizin belirgin bir sonucudur. Ben böyle durumların tanımlaması için "yanlış hata" yakıştırmasını kullanırım.
Bana göre insan (doğal yapısı gereği) binlerce hata yapabilir hayatı süresince. Bunların her biri, her defasında kabul edilebilir bir hata olarak tanımlanmalıdır.
Ancak aynı hata ikinci kez yapılmışsa eğer!! işte bu üzerinde düşünülmesi gereken bir durum halini alır artık. Yoksa hatayı yapıyor, ardından bu hatayı hem telafi ediıyor, hem de gereken dersi alıp, aynı hatanın bir kez daha oluşmaması için önlemlerinizi alıyorsanız; yaptığınız tüm o hatalar size hayat tecrübesi adı altında çeşitli meziyetler katacaktır.
Eh! Kimsenin de buna diyeceği birşey olmamalı.
Bir de tersi durum sözkonusu tabii. Hatayı yaptık, ancak duzeltemedik. O veya bu sebep farketmez, artık bir yanlış'in içinde olduğumuzu söylemek abartı olmaz.
Eğer aynı hatayı düzeltmiş olalım veya olmayalım yine farketmez; yeniden yapıyorsak işte o vakit benim tanımlamam gelir gündeme: "yanlış hata!"
Hata yapmamaya özen gösterin. Yanlış hataya ise sakin ha düşmeyin. Bu size her nerede olursanız olun puan kaybettirir, farkında olmazsınız belki ancak pahalıya mal olur.
Aklıma gelmişken pencerenin bir de diğer tarafından bakacak olursak eğer, bir yandan yanlış hata'da ısrar edenlere tepki göstermeye devam ederken, öte yandan bu hatalarını algılayıp düzeltme yolunda doğru adımlar atmış olanlara da saygı ile yaklaşıp, ön yargılı bakış içerisinde olmamalıyız.
Aksi halde bizim de bir hata içinde olduğumuzu söylemek sanırım hata olmaz.
Yazımı bitirmeyi düşünürken aklıma bir başka ünlü söyleyiş geldi ; whatever works doesn't always work!
Ancak bu cümle üzerine biraz düşünmem gerekecek sanırım. Tam anlamı ile Türkçe'ye çevirmek bile çok basit değil zira.
Olsun! Bir dahaki yazım için konu hazır hiç değilse.
Timucin Gokdemir
17 Temmuz 2010, Dünya Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder